Adın aşkmış meğer soyadın hasret
İş işten geçtikten sonra öğrendim
Varlığın sılaymış yokluğun gurbet
Bu derde düştükten sonra öğrendim
Gece uykumdan uyandıran düşüm
Senmişsin soframda ekmeğim aşım
Gözümden usulca damlayan yaşım
Sel gibi taştıktan sonra öğrendim
Kalbime saplanan senin okunmuş
Ne ağlamış yürek ne de yakınmış
Meğerse içime sevdan dokunmuş
Gözümü açtıktan sonra öğrendim
Vuslatın canım gül gibi kokarmış
Hicranın sel gibi bentler yıkarmış
Aşkın bir ateşmiş yürek yakarmış
Nar gibi piştikten sonra öğrendim ..