Öldürücü böcekler Karadeniz'e geliyor

BÖCEKLER KARADENİZ'E GELİYOR
Küresel ısınmanın tehlikeli sürüngen ve böcekleri de göçe zorladığını söyleyen OMÜ Hayvan Ekolojisi..
23 Ağustos 2007 Perşembe 15:00
Öldürücü böcekler Karadeniz'e geliyor

Küresel ısınmanın tehlikeli sürüngen ve böcekleri de göçe zorladığını söyleyen OMÜ Hayvan Ekolojisi Araştırma Görevlisi Dr. Oğuzhan Yanar, daha çok Mezopotamya bölgesinde görülen zehirli örümcek, akrep, böğü (insan eti yiyen örümcek), çiyan, kırkayak gibi canlıların kısa zaman sonra Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde görüleceğini savundu

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Hayvan Ekolojisi Araştırma Görevlisi Dr. Oğuzhan Yanar, küresel ısınmanın etkisiyle Türkiye ikliminin giderek karasallaşması sonucunda daha önce Türkiye topraklarında yaşamayan sürüngen ve böceklerin yakın zamanda Türkiye'de görülebileceğine dikkat çekti. Küresel ısınmanın etkili olduğu alanlarda birçok hayvan popülasyonunun (nüfus) yer değiştirdiğini, popülasyonun bulunduğu alanlarda da artış ve azalmalar olduğunu ifade eden Yanar, "Yer değiştiren populasyonlar içinde karasal iklimde yaşayanlar yoğunluktadır. Bunun temel nedeni bulundukları alandaki sıcaklık değerlerinde meydana gelen artış nedeniyle doğal yaşam ortamlarının tehlikeye girmesi sonucunda türlerin içgüdüsel olarak yaşamlarını sürdürmelerine elverişli alanlara gitme gereksinimi duyarak göç etmeleridir" diyerek, Türkiye ikliminde meydana gelen değişimin zehirli böcek tür ve sayılarında artışı beraberinde getireceğini vurguladı.

ZEHİRLİLER YAYILIYOR
Yanar, konuyla ilgili yapılan araştırmalar sonucunda şiddetli ısınma nedeniyle doğal yaşam ortamları Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölge olan Mezopotamya'daki zehirli hayvan türlerinin başta Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere, İç Anadolu'ya oradan da Kuzey'e doğru hareket ettiğinin belirlendiğini ifade etti. Yanar, kuzeye hareket eden zehirli örümcek, akrep, böğü, çiyan, kırkayak gibi türlerin kısa sürede Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde artış göstereceğini ortaya koyan araştırmaların sebebi küresel ısınmaya dayandırdığına dikkat çekti.


HAREKET YETENEKLERİ ARTIYOR
Son zamanlarda dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma nedeniyle dünyada ve Türkiye'de yaz sıcaklık değerlerinin normalin üzerinde seyretmesinin böcek ve sürügen türlerini daha aktif hale getirdiğini ifade eden Dr. Yanar, "Sıcaklığın böcek ve sürüngenlerin hızı konusundaki etkisini açıklamakta bir örnekten yararlanmak gerekirse şunu söyleyebiliriz. Vücut ısıları dış ortamla doğru orantılı değişen bu türlerin yoğun olduğu toprak arazide gece vakti bu canlıların vücut ısılarının soğuduğu ve bunun sonucunda hareket kabiliyetlerinin en alt seviyeye düştüğü bilinmektedir. Bu nedenle gece yılan ve böcekler tarafından sokulma oranınızı sıfırlamışsınız demektir. Aynı araziye öğle vakti çıktığınızda ise yükselen ısı değerleriyle birlikte vücutları ısınarak hareketleri hızlanan türler daha aktif olduğu için risk en üst düzeye çıkar." diye konuştu. Dr. Oğuzhan Yanar, böcek ve örümcek sokması sonucu zehirlenme vakalarında artış yaşanabileceğini dile getirerek, herkesin bu tür yaralanmalara ilk müdahalelerle ilgili bilgi sahibi olması gerektiğini belirtti.

İffet TUĞRUL



ÇIYAN
Rutubetli alanlarda yaşayan yırtıcı haşerelerdir. Geceleri örümcek ve böcekleri avlayarak beslenirler. İnsanlara beslenme amaçlı saldırmazlar. Çıplak ayakla doşalırken, ayakkabı ve terlik giyip çıkarırken sokarlar. Isırdıkları yerde birbirine benzeyen koyu renkli iki iz bırakırlar. İç mekanlarda süpürgeliklerde, kapı ve pencere aralarında; dış mekanlardaysa rutubetli ve korumalı yerlerde yaşarlar.


BÖĞÜ: Akrep, örümcek ve kenelerden ayrı bir takım olan böğüler gece avlanıp, gündüz toprak yarıkları, taş, kereste ve odun diplerinde bulunurlar. Köy ve kasabalarda meskenlerin etrafında daha sık görülürler.


AKREP: Böcek yiyerek beslenirler. Yiyecek bulma amacıyla iç mekanlara girerler. Evlerde elbise, ayakkabı, yatak gibi risk taşıyan alanlarda dolaşırlar.


KIRKAYAK: Ölü, organik maddelerle beslenirler. İç mekanlarda bodrumda, katlarda ve evlerin balkonlarında; dış mekanlardaysa rutubetli, yaprakaltı ve gübrelik yerlerde yaşarlar.